27 Mart 2008 Perşembe

Disiplin


Bugünlerde hangi takıma gideceği en çok konuşulan iki adamdan biri, diğeri Mourinho. PSG'den eski hocası Luis Fernandez yazdığı kitapta onun takım kamptayken odasına kadın attığını, alemlere gittiğini, sahada sözünü dinlemediğini söyledi. Bunun bir benzeri yakın zamanda da bizde gerçekleşti. Benzeri dediysem biri odaya kadın attı (Ronaldinho) diğeri kuzenini (Lincoln) bir diğeri de öz kızını (Hakan Şükür). Haticeleri bırakıp olayların kendi içinde neticelerini incelersek, PSG Ronaldinho'yu, "dünyanın en büyük futbolcusu olacak, harika bir profesyonel" diyerek milyon dolarlara Barcelona'ya sattı, Lincoln ise sene başından beri neredeyse Mehmet Güven ile aynı sayıda maça çıktı. Fransız esnekliğinin Alman disiplininden 2. Dünya Savaşının rövanşını alışıdır bu. Biz ise 1. Dünya Savaşındaki Enver Paşa misali, Almanlar yenilince yenik sayıldık yine.

Elena Santarelli


Bernardo Corradi'nin İtalyan model - aktris sevgilisi Elena Santarelli.

Euro 2008 Hazırlığı



Dün akşam oynanan hazırlık maçlarından gözüme çarpan bazı skorlar;

Avusturya - Hollanda 3-4; 35 dakikada 3-0 öne geçen Avusturya, fotoğraftaki ikilinin (Hesselink, Huntelaar) 3 ve taze Atletico Madrid'li Heitinga'nın gollerine engel olamadı.

İspanya - İtalya 1-0; Oyuncular sakatlanmaktan korktuklarından pek de heyecanlı geçmeyen ve TRT2 spikerinin de maça buz pateni anlatırmışcasına yaklaşmasından dolayı Villa'nın müthiş golü ve Torres'in sakatlandığı pozisyon dışında izleyicinin içini kıpırdatacak bir aksiyonu olmayan bir maçtı.

Fransa - İngiltere 1-0; Spiker Okay Karacan'ın bize futbolun olmadığı yerde maça ilgi nasıl çekilir öğrettiği bir maç oldu. Beckham'ın özlediğimiz milimetrik uzun pasları, Capello'nun defansif İngiltere'si, Anelka'nın penaltı pozisyonunda attığı tekli salto ve Stade de France'ın müthiş atmosferi aklımda kalanlar.

Belarus - Türkiye 2-2; Geçmiş Federasyondan kalan ve oynamak zorunda olduğumuz maç diye lanse edildi, rakiplerimiz daha güçlü rakiplerle oynarken neden Belarus denildi. Hep Belarus olsun, hatta bazen Liechtenstein olsun ki rezilliğimiz ortaya çıkmasın.

İsviçre - Almanya 0-4; Okay Karacan'a katılmamak elde değil, bu hücum gücüyle onları durdurmak çok güç. Goller Klose, Gomez (2) ve Podolski.

Şov Devam Etmeli



Freddy Mercury'nin de dediği gibi "Show must go on". Fotomaç gazetesi habercilik etiklerinden ödün vermeyerek bugünde gazetelerini nasıl sattıracaklarını bulmuş. Daha öncede bunun gibi bir manşetlerini koymuştuk buraya. Asıl güzeli Roberto Carlos'u da kendimize benzetmiş olmamız. Carlos, Marca gazetesine "Başkanımız Ronaldinho'ya 90 milyon Euro verebilecek durumda, satılırsa gider onu alır. Sene sonu için de 180 milyon Euro transfer bütçesi ayırdı. Başkan yardımcımız ise tüm Türkiye'nin sahibi olabilir." demiş. İyi demiş güzel demiş de be arkadaşım Nihat Özdemir tüm Türkiye'yi alırsa demez mi tez kapatın bre Galatasaray'ı diye. Hem Aziz Yıldırım niye almıyor da yardımcısı alıyor. Neyse şaka bi yana işte Forbes dergisinin açıkladığı Türkiye'nin en zengin 100 (yazıyla yüz) insanı; Fenerbahçeliler Türkiye'yi alacak Başkan Yardımcıları için 60. sıraya, Harvard Mezunu olup basına demeç verirken kendinden geçen Asbaşkanları için 92. sıraya bakabilirler. Diğer büyük kulüplerin içinde önemli görevler alan veya dışarıdan destek verenler için Galatasaraylılar 48. ve 36. Beşiktaşlılar 28. sıraya bakabilirler. Diğer zenginlerden de mutlaka takım tutanlar bunu açıkça belirtenler vardır fakat ben seçimlerde ve yönetimlerde sürekli adı geçenleri belirttim. Paylaştır Türkiye'yi paylaştırabilirsen Carlos.

26 Mart 2008 Çarşamba

Rio Ferdinand


İngiltere Milli Takımının yeni kaptanı, 12 yıl öncesinden bir fotoğraf. Rio, Bournemouth formasıyla, yıl 1996. 1995'te West Ham'da başlayan kariyeri, hocası Harry Redknapp'ın onu eski çalıştırdığı ve oynadığı takımlardan Bournemouth'a göndermesiyle şekilleniyor. Dönüşünde, 2000 yılına kadar West Ham'ın değişmezlerinden olur ve Leeds onu zamanın efsane kadrosuna dahil eder. Galatasaray'a elenilen UEFA yarı finaliyle başlayan çöküşte Premier League'in en pahalı defans oyuncusu unvanıyla beraber 2002'de Man. Utd. yolunu tutar. Şimdilerde Coca Cola League 1'de olan Bournemouth kulübünü American Express'i ile satın alabilir. Nereden nereye Rio...

Stephany Brito


Futbolcuların birliktelikleri köşemizin bu posttaki konuğu Milan'lı Alexandre (The Duck) Pato'nun 20 yaşındaki Brezilya'lı oyuncu sevgilisi Stephany Brito. Bir "Ördek" için oldukça hoş bir bayan.

Kaptan


Konu İngiltere'den açılmışken bu akşamki maç öncesi takımda oluşan krizi de belirtmek istedim. İtalyan, takımın kaptanlığını Rio Ferdinand'a vermiş ve John Terry'i de liderlik ve örnek olma konusunuda sağlam kalaylamış. Bu akşamki maçta göreyim bakayım seni saha içinde, o zaman düşünürüm Euro 2008'de kimin kaptan olacağını diye ultimatom da çekivermiş. Chelsea'li bir oyuncudan bu unvanı alıp aynı jenerasyonun Man. Utd.'lisine verirsen mevzu çıkar tabii. İtalyan bir zar atıyor ama hadi bakalım. Bu akşamki maçın kadroları da aşağıda;

İngiltere: (K) David James (Portsmouth), Paul Robinson (Tottenham Hotspur), Robert Green (West Ham) - (D) Wayne Bridge (Chelsea), Wes Brown (Manchester United), Ashley Cole (Chelsea), Rio Ferdinand (Manchester United - Kaptan), Glen Johnson (Portsmouth), Joleon Lescott (Everton), John Terry (Chelsea), Jonathan Woodgate (Tottenham Hotspur) - (OS)Steven Gerrard (Liverpool), Gareth Barry (AstonVilla), Owen Hargreaves (Manchester United), Joe Cole (Chelsea), David Bentley (Blackburn Rovers), Frank Lampard (Chelsea), David Beckham (LA Galaxy), Stewart Downing (Middlesbrough) - (F) Michael Owen (Newcastle United), Wayne Rooney (Manchester United), Peter Crouch (Liverpool), Theo Walcott (Arsenal)

Fransa: (K) Gregory Coupet (Lyon), Mickael Landreau (PSG), Hugo Lloris (Nice), Steve Mandanda (Marseille) - (D) Eric Abidal (Barcelona), Jean-Alain Boumsong (Lyon), Gael Clichy (Arsenal), Francois Clerc (Lyon), Mathieu Delpierre (Stuttgart), Julien Escude (Seville), Patrice Evra (Man Utd), William Gallas (Arsenal), Gael Givet (Marseille), Philippe Mexes (AS Roma), Adil Rami (Lille), Anthony Reveillere (Lyon), Sebastien Squillaci (Lyon), Lilian Thuram (Barcelona) - (OS) Mathieu Bodmer (Lyon), Alou Diarra (Bordeaux), Lassana Diarra (Portsmouth), Mathieu Flamini (Arsenal), Claude Makelele (Chelsea), Rio Mavuba (Lille), Samir Nasri (Marseille), Jeremy Toulalan (Lyon), Jerome Rothen (PSG) - (F) Nicolas Anelka (Chelsea), Hatem Ben Arfa (Lyon), David Trezeguet (Juventus), Jimmy Briand (Rennes), Djibril Cisse (Marseille), Florent Malouda (Chelsea), Sidney Govou (Lyon), Franck Ribery (Bayern Munich), Louis Saha (Man Utd), Loic Remy (Lens)

6+2, 3, 4, 5...



Futbol Federasyonu Başkanı Hasan Doğan'dan açıklama gelmiş; yabancı oyuncu sınırlaması konusunu yeniden gözden geçireceğiz, arttırmayı düşünüyoruz. Şimdi 6+2 gibi bir başlığı olan ve Hasan Doğan'la başlayan bir cümle ile girilen bu postta David Beckham resminin ne işi var. Kara kaşı kara gözü için koymadık tabii ki Becks'i oraya, hastaları baksın kara kaşına kara gözüne, bizi bozar. Bu akşam 22.00'da yapılacak 2008 Avrupa Şampiyonası'ndan önceki hazırlık maçlarında, Fransa karşısında İngiltere kadrosuna tahmin edildiği gibi çağırıldı ve şans bulursa o formayı 100. kez giymiş olacak. Bunu daha önce İngiltere formasıyla başarmış 4 isim var, Peter Shilton (125), Bobby Moore (108), Bobby Charlton (106) ve Billy Wright (105). Esas o resimin ve bizim yabancı oyuncu sınırlaması ile Federasyon Başkanımızın bir arada olmasının nedeni, David Beckham'ın bu akşam yapılacak hazırlık maçı için İngiliz Milli takımına çağırılan oyuncular arasında Premier League'de oynamayan tek isim olması. 23 kişilik as kadroya yakın kadrodaki yabancı ülkede forma giyen tek isim David Beckham! Bu İngiliz'lerin kendilerini pazarlayamadıklarını mı gösteriyor? Güldürmeyin. Peki ya kötü futbolcu olduklarını mı? Daha neler. İngiltere'de yabancı sınırlaması da yok, takımlar kadrolarında bir tane bile İngiliz oyuncu bulundurmayabilirler, tabii eğer o oyuncular Milli takımının son 2 yılda yaptığı resmi maçların 80%'inde forma giydiyse. Bu ligin kalitesini gösteriyor, kendi futbol kültürüne ligine bağlılığı, saygıyı gösteriyor. Biz yurtdışına Bosman ile bile olsa futbolcu yolladığımızda(!) çocuklar gibi neşelenirken onlar ellerinde tutmakla büyük bir gurur yaşıyorlar. Tabii diyeceksiniz orası İngiltere, Premier League; bir furbolcu başka ne isterki. O zaman Premier League olmadan, Serie A olmadan hatta hatta 3 yabancı sınırlaması olan La Liga olmadan şeytan çarpmayacaksın. Hele ki Avrupa Birliğine bile girememişken, Avrupa vatandaşı oyuncular bile sende yabancı sayılırken..

21 Mart 2008 Cuma

Carly Zucker



Chelsea'li Joe Cole'un başarısının arkasındaki bayan, Carly Zucker. Uzun süreli beraberliklerini bu sezon sonunda resmiyete kavuşturacaklar. Kendisi bir fitness uzmanı va oldukça da gösterişten uzak, sade bir kişilik.

20 Mart 2008 Perşembe

Rüya


Sezon başında Henry'de gelince "Rüya Takım" gibi yaratıcı benzetmeler yapılmaya başlanmıştı hemen. Lig bir gitti, bi geldi. Real Madrid taraftarı olsam heveslendiriyoruz arada bir çocukları ne yapalım derdim. Ama kabul etsinler artık, La Liga'da bu sene sonunda tablonun en üstünde olma olasılıkları yarı finalde Manchester United'ı eleme ihtimallerinden daha az. Nistelrooy'un sezonu kapamasına bile sevinemeyecek kadar gerideler. Bu gece Kral Kupasında sezonun Avrupa futbolundaki en büyük hayal kırıklığı olan Valencia'ya da elenip o kulvarda da havlu attılar. Geriye bir tek Şampiyonlar Ligi kaldı, orada da yarı finalde giderler gibi. Schalke hadi neyse de, Cristiano Ronaldo'nun hiç şakası yok.

Araba Sevdası


Bu alet Chelsea kaptanı John Terry'nin biricik Bentley'i. Terry gittiği her yerde arabasını park yapılmaması gereken yerlere parkediyormuş. İngiltere'de yanlış parkın cezası 60 pound, yani haftalık 150 bin pound alan Terry için fındık fıstık. Bizde arabalara ön çamurluktan arka kapıya kadar anahtarı takmasınlar diye gaspçı değnekçilere, kaçak otoparklara saatine 10 ytl verilirken, beyefendi otopark beğenmiyor da ağaç gölgesine, trafik ışığının yanına parkediyor. Sen onla hele bir gel bakalım Kağıthane'ye de o zaman göreyim seni..

14 Mart 2008 Cuma

UEFA Kupası ve Şampiyonlar Liginde Eşleşmeler


UEFA Kupası;

Fiorentina - PSV
G. Rangers - S. Lisbon
B. Leverkusen - Zenit
B. Münih - Getafe

Şampiyonlar Ligi;

Fenerbahçe - Chelsea
Arsenal - Liverpool
Roma - Man. Utd.
Schalke - Barcelona

Fenerbahçe'nin Schalke üzerine yaptığı sinerji, pozitif düşünce, kurbağa bacağı, yarasa kanadı vb. denemeleri sonuç vermedi kurada Chelsea'yi çektiler, tek tesellileri katılan 4 İngiliz takım arasından en zayıf ve en problemli olduğu söyleneni çekmeleri. Eleme ihtimalleri yok mu, tabiki var fakat Terry Carvalho ikilisi her serbest atışta Deivid'i kaçırmaz, Zico alternatif gol yolları bulmak zorunda. Fenerbahçe - Chelsea eşleşmesinin galibi Arsenal - Liverpool eşleşmesinin kazananıyla oynuyor, muhtemel bir Chelsea - Liverpool yarı finali daha yolda. Diğer tarafta ise erken final Man. Utd. - Barcelona eşleşmesi muhtemel. UEFA'da kalan takımlara bakınca B. Münih'in alıp götüreceğini seziyorum, zorlarsa Fiorentina zorlar.

12 Mart 2008 Çarşamba

Zorunlu Açıklama



Barcelona Spor Kulübü Futbol Şubesinden zorunlu açıklama: "Kulübümüzün içinde bulunduğu kritik Şampiyonlar Ligi ve La Liga maratonu esnasında bonservisi elimizde olan sözleşmeli futbolcularımızın aklını çelen Fenerbahçe kulübüne işbu davranışlarının tekrarı veya devamının gelmesi durumunda hakkımızı FIFA'da arayacağımızı bildirir, iki kulüp arasındaki iyi ilişkilerin zedelenmemesi açısından bu ve bu gibi durumlarda hassasiyet göstermelerini arz ederiz."

Rubin Kazan, Gökdeniz Kepçe


9 milyon euro. Değer mi değmez mi o kısmını tartışmayacağım, verildiyse değeceğini düşünmüşlerdir. O takımın o parayı nerden bulduğu da malum zaten. Esas olan Gökdeniz'in neden gittiği. Trabzonspor'un yeni başkanı Sadri Şener Lig Radyo'ya çıkıp Gökdeniz yıldız oyuncu değil diye açıklama yaptıktan sonra gitmemek olmazdı, belli ki seven kadar sevmeyeni de var Trabzonspor'un içinde. Karıştığı bahis skandalı, aldığı ceza, üzerine yapışan şike damgası, arabasının kurşunlanması, gittiği her yerde peşinde görevli 2 polis memuru ile dolaşması ve Fatih Tekke'nin gitmesinde payı bulunması Trabzon'da antipati toplamasına yetti. 28 yaşında olmasından dolayı Rusya'yı fazla mesken tutacağını zannetmiyorum, en fazla 2 sene dayanır sonra ver elini 2. sınıf bir Avrupa kulübü ya da memleket havası.

Hertha Berlin'de oynayan çift pasaportlu Malik Fathi'de Spartak Moskova gitmiş, hep Türkiye'de oynayabileceğini düşünmüşümdür fakat bir sol beke 4 milyon euro vermez kimse bizim buralardan yaşı geçkince bir dünya starı olmadıkça.

Roberto Mancini



2004 yılından itibaren; 2 İtalya Kupası, 2 İtalya Süper Kupası, 2 İtalya Serie A şampiyonluğu, bu sezon tüm resmi maçlarda sadece 4 mağlubiyet ve sene sonunda büyük ihtimalle gelecek 3. Serie A şampiyonluğu. Bunlar Mancini'nin İnter'in başında kazandığı başarılar ve bu rakamlar onu son 10 yılın en iyi Inter antrenörü yapıyor. Fakat bu Liverpool'a gol atamadan elenmesinin ardından 4 senelik kontratı bulunmasına rağmen sene sonu bırakacağını açıklamasını engellemedi. Milano'nun kırmızı yakası Şampiyonlar Ligi finalinin gediklisi haline gelirken onların son 8'e bile girememesinin bunda etkisi vardır tabii ama bu iş bu kadar kolaysa Mancini'den önce yine Milano'nun kırmızı yakasından birilerinin bırakması gerekmiyor mu?